Denizin Çağrısı – Jack London

Denizin Çağrısı – Jack London

  • Post author:
  • Post category:Roman
  • Post comments:0 Yorum

“Dünyada ki bütün paralar bir araya gelse satın alamaz insan yaşamını. Boşuna harcanmış, ziyan edilmiş bir yaşamın yerini de tutamaz hiçbir para. Kısır kalmış, kırılmış, çirkinleşmiş bir yaşamı güzelleştiremez, onaramaz, yeşertemez para.”

Joe Bronson, denizlere açılmak hayali ile yaşayan, okuldaki sınavlara hazırlanmaktan nefret eden bir çocuktu. Babası vurdumduymaz bir adam annesi ise sadece onu yapma bunu yapma diye bağırıp çağırmaktan öte etkisi olamayan bir kadındı. Bu yüzden Joe, biraz uçarı ve özgürlüğüne düşkün bir çocuktu. Okula gitmeyi hiç sevemeyen Joe,  sınavlara girmek yerine uçurtma uçurmayı seviyordu. Kız kardeşi ise onun aksine çok çalışkan ve okulda başarılı bir kızdı. Joe, kız kardeşi gibi açlışkan ve uyuşuk biri olmak istemiyor ama bu başarısız hali ile de kendini ailesine ve topluma kanıtlamayı da başaramıyordu.

Joe Bronson, okula ve sınavlara gitmek yerine uçurtma uçurmayı seviyor;  şehrin varoşlarındaki yoksul çeteler ile sokak mücadelelerine giriyordu.   Joe bu karanlık sokaklarda, girenin çıkamadığı mahalle aralarında sokak çocukları ve serseriler ile kavgalara giriyordu.  Okuldan çıktıktan sonra sahile gidiyor, Oakland’a giden feribotları seyredip hayallere dalıyor, balıkçıların teknelerine dalarak denizlerde yaşanmış hayaller kuruyordu. Deniz onu çağırıyor, deniz onu bekliyordu.

Joe’nin babası bir iş adamıydı. Genellikle yaptıklarına aldırmıyor, ona ılımlı davranıyordu. Fakat uçurtma meraklısı olan, serseriler ve sokak çeteleri arasına karışan oğlunun son sınavlarında başarısız olması onun da sabrını taşırmıştı. Annesi ise onu yapma bunu yapma demekten başka etkili bir eğitim vermemişti. Ailesi onu çok çalışkan olan kız kardeşi ile kıyaslıyordu.  Joe’nin kötü olan okul raporlarını okuyan babası onu karşısına alıp askeri bir okula göndermeyi planladığını söyledi.

Bunun üzerine Joe, annesine bir veda notu bırakıp Oakland’a gidiverdi.  Joe, körfezde kaçak istiridye avlayan Dazzler adlı bir balıkçı ekibine katılmıştı. Bu ekibin başında da Fransız kökenli Kaptan Pete Le Maire vardı. Balıkçılar onu hep , “Fransız Pete” olarak anıyordu.  Bu ekibin içinde Frisco Kid adında kendisi ile akran bir denizci daha vardı.

Çok geçmeden kaptan Fransız Pete’in bir takım yasa dışı işler yaptığını ve suç teşkil edecek işlere bulaştığını sezmişti.   Kaptan, kanunsuz hurda işleri yapıyor, üstüne üstlük kaçak olarak istiridye avcılığı da yapıyordu.

Joe,  yapılan işlerin hepsinin kanunsuz işler olduğunu anlamıştı. Suça karışmak istemeyen Joe, bu ekibin içinden kaçıp kurtulmaya çalışmış ama her seferinde onu engellemişlerdi.   Joe, kaptan Fransız Pete,  ile tartışıyor yaptıklarının kanunsuz olduğunu söylüyor, kaptan onu hoş görü ile dinliyor ama gemiden ayrılmasına da bir türlü izin de vermiyordu.

Joe bu teknede en çok Frisco Kid ile konuşup anlaşıyordu. Frisco Kid denizdeki hayatından nefret eden bir gençti Fakat ailesi ve hiçbir yakını olmadığı için bu tekneye ve ekibe katılmak zorunda kalmıştı.  Suça karışan kişiler ile yaptığı işlerden ve orada burada dolaşıp durduğundan dolayı suçlara da karışmış ve tutuklanmıştı. Çocuk hapishanesinde çok zor günler geçirmiş, oradaki şartlara dayanmadığı için hapisten de kaçmıştı. Kısaca Kid bir kanun kaçağıydı. İşte bu nedenle de kaçıp gelmiş ve Fransız Pete’e katılmıştı.

Bir gün Fransız Pete ve ortağı Red Nelson bir kasayı çalmışlardı. Üstelik çalınan bu kasa Joe’nin, babasının şirketine aitti. Bu olaydan sonra Kaptan Pete’nin yelkenlisi Dazzler yönünü çevirip Pasifik’e yelken açtı.  Bindikleri yelkenliyi bir yat takip ediyordu. Kaptan Pete, gemiyi Meksika’ya götürmeyi tasarlıyorken büyük bir fırtına çıkmış Dazzler’ın yelken direği birden bire kırılmıştı.  Onları takip eden yat da onlara bir hayli yaklaşmıştı. Ancak kısa bir süre sonra o yat dalgaların altında kaybolmuştu.

Kaptan Pete , Dazzler’i , Santa Cruz’a doğru getirmeyi başarmış,  San Lorenzo Nehri’nin alt tarafında küçük bir iskeleye getirmeyi başarmıştı.

Çıkan karmaşa sonrası Joe gemiden ve Kaptan Pete’den kurtulup babasının yanına kadar geldi. Olanları anlattı. Babası ona ummadığı gibi iyi davranmış Joe’nin anlattıklarını sükûnetle dinlemiş, hiçbir şey olmamış gibi davranmayı başarmıştı. Joe,  sanki bir tatilden i dönmüş gibi kendini iyi hissetti.  Babası, hikayesini dinleyip kasanın bulunmasından dolayı verilecek 5000 dolarlık ödülden ona da pay düşeceğini anlattı. Üstelik  ‘Frisco Kid için de elinde ne geliyorsa yapacağına söz vermişti.

Bir cevap yazın